NEDEN NÖRALTERAPİ
3 Ekim 2023
NEDEN NÖRALTERAPİ
OKUNMA : 451

Nöralterapi organizmanın bir bütün olarak düzenlemesini sağlayan modern bir tedavi yöntemidir. Bütünsel değerlendirme yapıldığı için doğal tedavi yöntemleri arasında yer almasına rağmen tedaviyi bilimsel temellere ( anatomi, patofizyoloji...) oturtması nedeniyle şu an doğal tedavi ve modern batı tıbbı arasında en önemli bilim dalıdır. 

 

Hastalıklar birdenbire ortaya çıkmaz. Farkında olmadığımız, bizi zorlamayan küçük uyarılar ve toksinler sürekli birikir ve sonunda en zayıf noktamızda bir patoloji ve hasar ortaya çıkar. 

Modern tıp patoloji ortaya çıkınca, tamamlayıcı tıp ise disfonksiyon döneminde hastayı tedavi eder. Hasta kendini dinlemeli ve laboratuvar veya radyolojik sonuçlar ortaya çıkmadan tanı ve tedaviye ulaşılmalıdır.  Tedavide insanın bir bütün olduğu unutulmamalıdır. Sadece fiziksel ve kimyasal bozukluklar değil ruhsal ve enerjetik durumu da düzenlenmelidir. 

 

Hastalık tanımı, oluşma şekli, ortaya çıkan bulgular nöralterapide derinlemesine araştırılır ve sadece şikayetlere odaklanılmaz aynı zamanda hastalığın kökeni tespit edilir ve  tekrarlaması önlenmeye çalışılır. Bunun için vücut dolaşımı,sinir sistemi, sindirim sistemi bağışıklık ve hormonal sistem gibi birbiriyle sürekli iletişim halinde olan alanlar değerlendirilir.

 

Sinir sistemi tüm vücudumuzu elektriksel bir ağ olarak sarar. Bu sayede bir yerde gelişen bir sorun diğer sistemleri de etkiler. Nöralterapi ile sorunu bulmak bozulmuş olan düzenin tekrar iyileşmesini sağlamak mümkün olmaktadır.

 

Bedenimizdeki gerçek regülasyonun (düzenlenmenin) temelini otonom (vejetatif) sinir sistemi oluşturmaktadır. Stres halinde bu sistemin sempatik ayağı aktifleşir parasempatik sistem (vagus sinirimiz) işlevini yitirir. Bu sistemin düzenlenmesi için en iyi tedavi yöntemi Nöralterapidir.

 

Otonom sinir sistemi istemsiz bir şekilde kontrolümüz dışında çalışır. Saniyede milyonlarca işlem meydana gelmektedir. Bilgisayar işletim sistemi neyse organizmamız için otonom sinir sistemi odur. Vücudumuzun düzenleme mekanizmasının biyolojik temelidir. Ve bu sistemi onarmak için en etkili tedavi yolu Nöralterapidir. Bilgisayarda bir program bozulduğunda nasıl programı yeniden yüklemek için sistemi açıp kapamak gerekiyorsa Nöralterapi ile de bu sağlanır.

 

Otonom sinir sistemi 3 bölümden oluşur. Sempatik sinir sistemi stres ve tehlike durumlarında ortaya çıkar hayat kurtarıcıdır ancak yoğun stres ve kaygı kronik olarak bu sistemi uyarmaya devam eder. Parasempatik sistem vücudun stres sonrası rahatlamasını, metabolizmanın ve sindirimin düzenlemesini sağlar ancak kronik streste devre dışı kalır. Enterik sinir sistemi ise mide-barsak duvarlarında dolaşan sinir sistemidir, bağımsız çalışır. Tüm bu sistemler karşılıklı yollarla iletişim halinde kalır.

 

Vücuttaki ağrı uyaranlarının %5 i cilt ve kas üzerinde hissedilir. Örneğin kalp krizinde sol kolun ağrıması, safra kesesi sorunlarında omuz bölgesinde ağrı duyulması gibi. Nöralterapi ile omurgadan çıkan sinirlerin organ cilt kas bağlantısı açığa çıkarılır ve disfonksiyon tedavi edilir.

 

Ağrı sempatik sinir sistemini içine alan mekanizmalar ile oluştuğu için Nöralterapi ağrı tedavisinde oldukça yararlıdır. Bağ dokusunda sonlanan serbest sinir uçları yani nosireseptörler ciltte kasta ve iç organlarda yaygındır. Her tür travmada 120 m/sn hızda sinyalleri beyne ulaştırır. Beyinden gelen komutlar sonucu da ağrı oluşur ve beden kendini iyileştirene kadar devam eder. Bazı durumlarda tam olarak iyileşemeyen dokular sessiz sinyaller göndermeye devam eder  ve bu bedende aşırı yüklenme meydana getirir. Yorgun sistem başka bir hasar durumunda kısa devre yapabilir ve ağrılar vücutta başka bir yerde ortaya çıkabilir. Nöralterapi bu ağrının nereden kaynaklandığını bulabilir ve sistemin tekrar normale dönmesini sağlar.

 

 

Hastalık oluşumunda önemli bir diğer unsur ise bağ dokumuzdur. Burada yerleşen ve atılamayan toksinler, yıkım ürünleri sistem donukluğuna ve uygulanan tedavilere cevap alınamamasına neden olur. Dokularda ve organlarda fonksiyonel düzensizlikler oluşur bu disfonksiyon düzeltilemezse kronik hastalıklar ve organlarda yapısal hasar ve patlojiler meydana gelir. Bağ doku temizliği yapılması bedenin kendini iyileştirmesine de olanak sağlar. 

 

İnsan yaşadığı çevre ile sağlıklı olabilir.  Hava, su, uyku, egzersiz, beslenme, stres kontrolü gibi faktörler hastalık oluşumunu önler veya iyileşmeye katkıda bulunur.

 

Sürekli farkedilmeyen sinyaller gönderen, tam iyileşmemiş bölge bozucu alan olarak tanımlanır. Bozucu alanlar organizma için devamlı bir yük oluşturur. Bağ dokusunda biriken ağır metaller, elektromanetik yüklenme, kronik diş sorunları, bademcik iltihaplanmaları, bağırsak florasının bozulması, geçirilmiş ameliyatlar, yaralanmalar, aşılar ve göbek deliği bozucu alanlar olarak karşımıza çıkabilir. Bozucu alanlar çıkan bu sinyaller Nöralterapi ile engellenebilir.

 

Latent asidoz bedenin uzun süren gizli asit yüküdür. İleri seviyedeki asidoz kanda ve idrarda tespit edilebirken gizli asidoz klinik olarak veya biyoenerjetik testlerle ölçülebilir (vegatest, reviquant gibi). Asidoz kliniğinde en sık görülen semptomlar dokunmakla kızaran, esnekliğini kaybetmiş, döküntülü bir cilt, kötü ter kokusu, kötü ağız sağlığı , düşük ağrı eşiği, ödem, sindirim sistemi sorunları, kronik yorgunluk ve ağrılar olarak sayılabilir.

Nöralterapi ile hastaya bütüncül yaklaşılır. atent asidozu da tedavi edilir. Beslenme düzenlenir, duyarlı olduğu besinler diyetten çıkarılır, su içme alışkanlığı kazandırılır, bağırsak florası düzenlenir, şelasyon ile ağır metal ve toksik yükten kurtulması sağlanır. Mide asidinden etkilenmeyecek alkali prepratlar kullanılır. Hasta gereksiz stresden uzak kalabilmelidir. Nöralterapi otonom sinir sistemi regülasyonu ile dokunun kanlanmasını sağlayarak ve lenfatik sirülasyonu arttırarak asidoz tedavisinin olmazsa olmazıdır.

 

Nöralterapide düşük doz lokal anestezi kullanılır. Kortizon veya ağrı kesiciler vücudun kendini yenileme yeteneğini bozar ve bunları uzun süredir kullanan hastalarda nöralterapi de istenen etkiyi yaratmayabilir.

 

Akut kalpdolaşım hastalıklarıağır enfeksiyonlargenetik hastalıklar, siroz ve kanser, ciddi artoz , psikiatrik hastalıklar Nöralterapi ile tedavi edilemez ama destekleyici tedavi olarak kullanılabilir.

 

Nöralterapi uygulayan doktorun dünya standartlarında eğitim almış bir uzman olmasına dikkat edilmelidir. Türkiyede bu eğitimler Prof Dr  Hüseyin Nazlıkul ve ekibi tarafından verilmektedir. www. noralterapi.com.tr adresinden size uygun uzman doktorunuzu bulabilirsiniz.

 

Nöralterapide hastanın hikayesi çok detaylı alınır, hastalığın ortya çıktığı zamana denk gelen olaylar incelenir. Zamansal bağlantı kurulması hastalığı tedavisini kolaylaştırır.

 

Nöralterapi sadece enjeksiyon tedavisi değildir, sorunun kökenini araştıran detektiflik sanatıdır.

 

Nöralterapide tedavi süresi hastaya bağlı değişir. Yeni başlayan akut bir olguda üç seans yeterli olabilirken kronik problemlerde daha uzun sürebilir.

 

Tedavide başarılı olmak için hastalığı, onu meydana getiren genetik, sosyal, çevresel, mesleksel faktörler ve o organdaki bozukluktan etkilenen diğer organsal, fonksiyonel değişimler bunların oluşturduğu psikolojik ve ruhsal farklılaşmalarla birlikte değerlendirmek gerekir.

Yorum bırakın
TÜM YORUMLAR (0)
Henüz yorum eklenmemiş